İlk kez bir yerel mahkeme hakimi, Yargıtay'ın bozma kararını eleştirdi

Haber Giriş : 06 Mayıs 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, dolandırıcılıktan 1 yıl 2 ay hapis ve 235 milyon 660 bin lira ağır para cezasına mahkum ettiği sanığın cezasını çok bulan Yargıtay'a isyan etti.

Yargıda ilk kez bir yerel mahkeme hakimi, Yargıtay'ın bozma kararına yönelik ağır eleştirilerde bulunarak, bozma kararı ile sanığa "ödül" verildiğini, mağdur hakkının da gaspa uğradığını ileri sürdü.

Davaya konu olan olay Konya'da yaşandı. Sabahattin Moral adlı köylü, Kurban Bayramı nedeniyle Konya'da pazara satmak için götürdüğü koyunlarını Ahmet Koyuncu adlı dolandırıcıya kaptırdı.

Şikayet üzerine yakalanan Koyuncu, Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "dolandırıcılık" suçundan 1 yıl 2 ay hapis, 235 milyon 660 bin lira da ağır para cezasına mahkum edildi. Temyiz üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesi, cezayı çok bularak kararı bozdu. Bozma kararı üzerine dosya yeniden Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gidince mahkeme eski kararında direndi. Dava dosya bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun gündemine geldi.

Dosyayı geçen hafta içinde inceleyen genel kurul, Yargıtay Özel Dairesi'nin görüşü doğrultusunda yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma gerekçesinde Daire, "Sanığın eyleminin hayvan alım satımından kaynaklanan ve senede de bağlı hukuksal nitelikte uyuşmazlık olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmuştur" görüşüne yer verdi.

"Mağdurun hakkı düşünülmelidir"

Sanık Ahmet Koyuncu'nun "dolandırıcılık, yeddiemini kötüye kullanma ve memura mukavemet" suçlarından sabıkalı olduğunu hatırlatan hakim ise kararında, şunları kaydetti: "Sanık Ahmet Koyuncu şebeke dolandırıcılığında tecrübelidir. Olayda sanık, hiçbir şartı oluşmayan bono düzenleyerek, 'katmerli hulus ve saffetten istifadeyi' sağlamış bulunmaktadır. Yazılı belge, adi senet veya borçlar hukuku yönünden yazılı delil bsaşlangıcı kabul edilse bile tarihsiz borç muaccel borçtur. Ne var ki böyle bir anlaşma söz konusu değildir. Şekli olmayan' senet şekilciliğine bakarak sanığı suçsuz kabul etmek, sanıklara prim vermek, ceza yönünden ödüllendirmek, masumların haklarını gaspa yardım ederken, kamu düzeninin bozulmasına da sebep olunur düşüncesindeyim. Duruşma sonunda, sanık ve arkadaşlarının şerrinden polis kontrolünde adliye binasını terkeden mağdurun hakkı, kamu hakkı olarak düşünülmelidir. Tüm bu nedenlerle sanığın suçunun sübutuna kanaat geldiğinden mahkememiz kararında direnme görüşünü benimsemiştir."

yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber